8 Mart 2013 Cuma

Bir Mücâhide; Şûle Abla

Bu gün belki hayatımın ilk onunda değil ama muhakkak ilk yirmisinde anacağım duygu ve heyecan yüklü bir günü idi. Bağcılar Belediyesi'nin "Şule Yüksel Şenler'e Vefa" programına  katıldım. Henüz onbir yaşımda iken Huzur Sokağı romanı ile tanıştığım ve hayatımda, kişiliğimde, kararlarımda etkin bir role sahip olan "Şule Abla"yı dünya gözü ile görmüş ve dinlemiş oldum; çok şükür. İhtiyarlığın gerçek anlamda bir değer ihtiva ettiği mümtaz bir mücâhide vardı kürsüde. Yetmişbeşinde bir çınar. Halk Sarayını hıncahınç doldurmuş yediden yetmişyediye pek çok hemcinsi iftiharla ve gözü yaşlı dinledi bu mücâdile timsali âkile hanımefendiyi. Azmi, cesareti ve duruşu ile onurlu bir mücâhide; örnek bir mü'mine "O". Bugün örtüsüyle üniversite koridarlarını, iş dünyasını, siyaset kulvarını, "görünür" bütün alanları kuşatan "İslâm'ın Kadınları" "O"na çok şey borçlu. Hastaneden ambulânsla gelip, tekrar hastaneye dönen "Şule Abla"mıza samimi dualarla şifalar dilemek, bir ömür taşıdığı kutsal mücâdele bayrağının bir sonraki kuşaklara iletilmesi hususunda gönüllü bayraktarlık etmek, zorlu bir davanın kazanılmış her hakkını muhafaza ve müdafaa etmek, "Aktif İyi"ler olarak bizi pasifizeliğe mahkûm etmeye çalışan bütün "Aktif Kötü"lüğün karşısında vakar ile durmak... Belki borç ödemenin birkaç yolu...
"Dünya Kadınlar Günü" kimin umurunda? Benim değil. Zorlama bir sadaka gibi "aklı kıt" gördüklerine...
"İslâm'ın Akleden Kadınına" bir gün oldu benim için. Allah razı olsun "O"ndan ve bizimle buluşturanlardan. "Seni İyi Bildik Ablacığım; Hakkını Helâl Et"...